24 Kasım 2010 Çarşamba

Kalemime Kan Değdi...

Tam 100 yıl önce başlayan acı süreç… tam 100 yıl önce başlayan, düşüncesinden dolayı katledilen, amacı sadece olanı biteni tüm çıplaklığıyla kamuoyuna sunmayı bir görev belleyen 62 masum beden… en yakın dostuyla kolkola yürürken sırf İttihatçıların yolsuzluklarını ortaya çıkarttı diyerek iki başı karakollarca tutulan “koskoca” Galata Köprüsü’nde ensesine sıkılan bir kurşunla yaşama veda eden ve Türkiye’de bir sürecin, acı bir sürecin fitilini yakan bu olayın faili meçhul maktülü Serbest Gazetesi Başyazarı Hasan Fehmi Bey’in 100 yıl önceki cesaret ve ibretlik örneği…

“Hürriyetimizi korumak için çürüttüğümüz ve kuruttuğumuz damarlarımızda kalan son kan damlalarını da akıtmaya hazırız. Sürgüne gidenler gençliklerinin en mesut çağlarını oralarda yitirdiler. Sizin oturduğunuz koltukları reddettiler ve zalimlerle savaşmaktan hiç korkmadılar.
Siz ne zannediyorsunuz? O insanlar bugün inandıkları ilkeler için canlarını vermekten hiç çekinirler mi? Bugün birbirlerine karşıymış gibi görünen bütün arkadaşlar yarın el ele vererek karşınıza dikilirler. Hürriyet savaşından kalmış bir anı olarak yerlerinizde bırakılacağınızı hiç sanmayın… Hasan Fehmi Bey - 1909”

100 yılda sönen 62 ocak. Ne için sadece ideolojileri uğruna ya da savundukları değerleri halka yansıtmak uğruna görevini yaptıkları için mi? Hasan Fehmi Bey’le başlayıp Hrant Dink’le devam eden ve daha kim bilir kimlerin canını daha yakacak bu asırlık ölüm listesi acaba ne uğruna yapılıyor? Hiçbir örgüt ya da iktidar yoktur ki erki eline aldığında kişisel çıkarlarını bir kenara rahatlıkla bırakabilsin ve yine hiçbir erk yoktur ki egolarını bir kenara bırakarak kamuoyunun çıkarlarını gözetsin.

Her biri pırıl pırıl, aydın, gelecek vadeden, zamanının tabiri caizse bataklıkta yetişen çiçekleriydi. Gözüpek Hasan Fehmi Bey, Cesaret abidesi Ahmet Samim Bey, Zeki Bey, Hasan Tahsin Bey, İştirakçi Hilmi, Sabahattin Ali, Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu ve daha niceleri… hangi hain kurşunla hangi hain bombayla ya da hangi hain ellerle katledildiler. Birilerinin ayna olmak zorunda olduğu bu dünyada neden gerçeği gösteriyor diyerek kırıldılar. Güç sahipleri her daim sırlara vakıf olacak halk bunları bilmeyecek. Eyvallah. Ama ya güç sahipleri bunların altında kişisel çıkarlarını gözetiyorsa ya güç sahipleri halkın emeklerini çalıp bundan rant sağlıyorsa. Yine de mi gösterilmeyecek?

Bakın Hasan Fehmi Bey dedim de aklıma geldi. Onun idam kararının çıktığı olayı anlatmak isterim size. Hasan Fehmi Bey 1909 yılında Serbest Gazetesinde başyazardır. Günlerden bir gün gazeteden talebesi Sermet Bey’e ertesi gün çıkacak olan yazısını okutmaktadır. Tabi ki dönem istibdat sonrası İttihat ve Terakki’nin güç kazandığı dönem… fedailerin, özgürlük kisvesi altında çevrilen dalaveraların gırla gittiği bir dönem. E böyle bir dönem olur da bunu eleştirenler de olmaz mı tabi ki var. İşte Serbest Gazetesi yani Hasan Fehmi Bey tam da bu görevi yerine getirmekte. Konuya dönersek yine sert bir yazıyı okuyan Sermet Bey şaşkınlıktan kendisini alıkoyamaz. Hasan Fehmi Bey çok güvenilir kaynaklardan aldığı bilgiler ışığında Şeyhülislam Hazretlerinin kişisel yolsuzluklarını dökmesin mi yazıya. Tabi ki yazıyı sert bulur bir yandan da korkar Sermet Bey, başına bir şey gelmesinden endişe duyar Hasan Fehmi Bey’in. Nitekim yazı sonunda büyük de bir sansasyon yarattı. Basın özgürlüğü kısıtlandı, meclisten yasalar geçti ama en önemlisi birkaç güne kalmadı Hasan Fehmi Bey şehit edildi. (H. Topuz “ Özgürlüğe Kurşun” syf.24-25)
İşte bu topraklardaki ilk gazeteci cinayeti bu şekilde işlendi. Tam 100 yıl önce. O günlerden başlayarak kalemiyle ışık saçanların kalemine kan damladı… ilk gazetenin, Takvim-i Vekayi’nin çıkışından 78 yıl sonra ilk kan değdi gazetelere. Bir daha da eksik olmadı zaten…

Şehit edilen 62 gazetecimizi saygıyla ve rahmetle anıyoruz…
O. Vural


Tüm Liste..........................


Hasan Fehmi Bey/Serbest 1909,
Ahmet Samim/Sada-yı Millet 1910,
Zeki Bey/Şehrah 1911,
Hüseyin Kami/Alemdar 1912 veya 1914 ,
Hasan Tahsin/Hukuk-u Beşer 1919,
Silahçı Tahsin/Silah ve Bomba 1914 ,
iştirakçi Hilmi/iştirak,Medeniyet 1922,
Ali Kemal/Peyam-ı Sabah 1922,
Hikmet Şevket 1930,
Sabahattin Ali/Marko Paşa 1948,
Adem Yavuz/Anka Ajansı 1974,
Ali ihsan Özgür/Politika 1978,
Cengiz Polatkan/ Hafta Sonu 1978,
Abdi ipekçi/Milliyet 1979,
ilhan Darendelioğlu/Ortadoğu 1979,
ismail Gerçeksöz/Ortadoğu 1980,
Ümit Kaftancıoğlu/TRT 1980,
Muzaffer Fevzioğlu/Hizmet 1980,
Recai Ünal/Demokrat 1980,
Mevlüt Işıt/Türkiye 1988,
Seracettin Müftüoğlu/Hürriyet 1989,
Sami Başaran/Gazete 1989,
Kamil Başaran/Gazete 1989,
Çetin Emeç/Hürriyet 1990,
Turan Dursun/ikibine Doğru ve Yüzyıl Dergileri 1990,
Gündüz Etil 1991,
Mehmet Sait Erten/Azadi Denk 1992,
Halit Güngen/ikibine Doğru 1992,
Cengiz Altun/Yeni Ülke 1992,
izzet Kezer/Sabah 1992,
Bülent Ülkü/Körfeze Bakış 1992,
Mecit Akgün/Yeni Ülke 1992,
Hafız Akdemir/Özgür Gündem 1992,
Çetin Ababay/ Özgür Halk 1992,
Yahya Orhan/Özgür Gündem 1992,
Hüseyin Deniz/Özgür Gündem 1992,
Musa Anter/Özgür Gündem 1992,
Yaşar Aktay/Serbest 1992,
Hatip Kapçak/Serbest 1992,
Namık Tarancı/Gerçek 1992,
Uğur Mumcu/Cumhuriyet 1993,
Kemal Kılıç/Yeni Ülke 1993,
Mehmet ihsan Karakuş 1993,
Ercan Güre/ HHA 1993,
ihsan Uygur/Sabah 1993,
Rıza Güneşer/Halkın Gücü 1993,
Ferhat Tepe/Özgür Gündem 1993,
Muzaffer Akkuş/Milliyet 1993,
Nazım Babaoğlu/Gündem 1994,
Erol Akgün/Devrimci Çözüm 1994,
Seyfettin Tepe/Yeni politika 1995,
Metin Göktepe/Evrensel istanbul 8 Ocak 1996,
Kutlu Adalı /Yeni Düzen 1996,
Selahattin Turgay Daloğlu 1996,
Reşat Aydın/AA, TRT 1997,
Ayşe Sağlam 1997,
Abdullah Doğan/Candan Fm 1997,
Ünal Mesuloğlu/TRT 1997,
Mehmet Topaloğlu Kurtuluş 1998,
Ahmet Taner Kışlalı/Cumhuriyet 1999,
Hrant Dink/Agos 19 Ocak 2007.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder