19 Ocak 2011 Çarşamba

HAYASAD'DAN AA'YA TEŞEKKÜR BELGESİ


ANKARA - Hasta ve Hasta Yakını Haklarını Savunma Derneği, AA'nın halkın bilgilendirilmesinde gösterdiği haber anlayışı ve destekten ötürü, AA Genel Müdürü Hilmi Bengi'ye ''teşekkür belgesi'' takdim etti.

Hasta ve Hasta Yakını Haklarını Savunma Derneği (HAYASAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tandoğan, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Hilmi Bengi'yi makamında ziyaret etti. Tandoğan, derneklerinin hasta hakları konusunda toplumda farkındalığı artırmayı amaçladığını, bu doğrultuda çeşitli faaliyetler yürüttüklerini söyledi.
Halkın, sağlık hakkı konusunda bilgilendirilmesinde basın yayın organlarına büyük görev düştüğünü belirten Tandoğan, ''Anadolu Ajansı, doğru, tarafsız haber anlayışı ile sağlık alanında da çok önemli haberlere imza atmaktadır. Vatandaşların, hasta haklarını öğrenmeleri, bilinci hasta profili sergilemelerinde kurumunuzun payı büyüktür'' dedi.
Tandoğan, Anadolu Ajansı'nın haberde ''doğru ve güvenilir adres'' olduğunu vurgulayarak, ''Halkımızın bilgilendirilmesine gösterdiğiniz haber anlayışı ve desteğinizden ötürü teşekkür ediyoruz'' diyerek, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Bengi'ye ''teşekkür belgesi'' sundu.

HAYASAD'IN ÇALIŞMALARINI TAKDİR EDİYORUZ

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi de HAYASAD'ı çalışmalarından ötürü tebrik ederek, çalışmalarının  devamı diledi.
Sağlık konusunun her zaman hükümetlerin politikalarında yer aldığını ifade eden Bengi, özellikle Türkiye'de uygulamaya giren ''Aile Hekimliği''nin önemine değindi. Bengi, Aile Hekimliği'nin koruyucu hekimlik çerçevesinde yeni bir ufuk kazandıracağını belirterek, hastalıklara karşı koruyucu tedbirlerin alınmasının, sağlığın korunmasında çok önemli olduğunu söyledi
Tüm haberlerde olduğu gibi sağlık haberlerinde de etik kurallarının korunmasının gerekliliğine işaret eden Bengi, Anadolu Ajansı'nın kamuoyunu doğru bilgilendiren haberler verdiğini ifade etti.
Bengi, HAYASAD'ın da hasta hakları konusunda toplumun bilinç kazandırılmasında önemli bir rol üstlendiğini ifade ederek, ''Biz de HAYASAD'ın çalışmalarını takdir ediyoruz'' dedi.
Bengi, Tandoğan başkanlığındaki heyete, Anadolu Ajansı'nın 90. yılı dolayısıyla yaptırılan porselen bir bardak ve ''AA'' logolu 90. Yıl parası hediye etti.





Kaynak: AA 14 Ekim 2010 Perşembe

13 Ocak 2011 Perşembe

Eski Blogdan Gelenler serisi -2- "YARATICI ÖZGEÇMİŞ"

İş ararken, işverenlerin her gün gördüğü klasik özgeçmişlerden kaçının. Aşırıya kaçmadan, biraz fark yaratmaya çalışın. İşverenler, özgeçmişleri okurken düşünmezler. Sadece istedikleri mevcut mu diye bakarlar. Bu yüzden genele yönelik bir özgeçmiş yerine, o işe özel düzenleyeceğiniz bir özgeçmiş kullanın.

Özgeçmişinize yeni çekilmiş bir fotoğrafınızı eklemeyi ihmal etmeyin. Fotoğrafta düzgün giyimli olmalısınız.

İnternette oluşturacağınız özgeçmişlerde başlık gerekebilir. Başlığı, iş hayatındaki ‘siz’i anlatan kitabın adı gibi düşünün. ‘Bilişimde kariyer’, ‘Muhabir adayı’ gibi. Ancak ‘Beni tanımanız gerek’, ‘Aradığınız kişi
benim’ gibi başlıklardan kaçının.

Özgeçmişte kullandığınız e-posta adresine bile özen gösterin. Arama motorlarından aldığınız e-posta adreslerindeki unsurlar bugüne dek önemli değildi ama bir İK yöneticisinin sevgili01@....com, karakarga@....com veya serserimayin@falanfilan.com gibi e-posta adreslerine mail atarken nasıl birilerini düşüneceğini hayal edin. Gülümsüyorsunuz değil mi?

Yaratıcı özgeçmişi hazırlamak
Aranızda mutlaka özgeçmiş konusunda yazılanları okuduktan sonra kendi tarzını uygulayarak, gözden kaçmayacak bir özgeçmiş hazırlamak isteyenleriniz olacaktır. Her konuda olduğu gibi bu konuda da tarzınızı siz belirler ve istediğinizi yapabilirsiniz. Yalnız bazı konulara dikkat etmenizde fayda var.

Yaratıcı bir işe başvururken, kişinin kendi yaratıcılığını ortaya koyan bir özgeçmiş hazırlaması çok normal, hatta yararlı olabilir. Örneğin bir reklam ajansına tasarımcı olarak başvuruyorsanız, tasarımla ilgili bakış açınızı ortaya koyan, yaratıcılığınızla ilgili fikir veren bir özgeçmiş sizin kim olduğunuzu en iyi anlatacak araçtır. Elbette bu noktada, özgün davranmanız şart. Kopya edilmiş, çalınmış bir fikirle kim olduğunuzu anlatamazsınız.

Görsel bir yaklaşımı öngördüyseniz de bazı kurallara dikkat etmek zorundasınız. Özgeçmişinizdeki fotoğraf da dahil olmak üzere… Bazı adaylar, fotoğraflarını rastgele seçiyor ve özen göstermiyorlar. Bu konuda ne örnekler var bilseniz çok şaşırırsınız. Bir barda elinde sigara ile çekilmiş bir fotoğraf, cep telefonuyla çekilmiş fotoğraflar, bir fotoğrafın içinden dekupe edilerek çıkarılmış fotoğraflar… Böylesi önemli bir konuya bu kadar az özen göstermek size büyük zarar verir. Aman dikkat!

Son zamanlarda adaylara sunulan alternatiflerden biri de görüntülü özgeçmiş. Ancak tıpkı fotoğrafta olduğu gibi burada da çok özenli ve dikkatli olmak gerek. Kaliteli bir çekim ve çekim ortamının yanı sıra, iş görüşmesine uygun bir görünümle, önceden hazırladığınız ve özgeçmişinizi destekleyecek doğru ifadeler kullanarak kendinizi kısa sürede en iyi şekilde anlatabilmelisiniz.

Kaynak: İşteiş:) Yeni Mezunun İş Rehberi, 2007.
http://www.yenibiris.com

Eski Blogdan Gelenler serisi -1- "şimdi reklamlar..."

Mc. Donald's, Nike, Adidas, BP, Shell, vs vs.. bu liste böyle uzayıp gidiyor. Dünya öyle bir hale geldi ki günümüz "modern" toplumlarında insanlar bir arada yaşamanın değişik bir yolunu buldular. nedir bu yol? "Kuralım global şirketler, ulaşalım dünyanın dört bir yanına, bütün insanlara hizmet götürelim." bu mudur peki globalleşmenin tanımı? Bence değildir. insana hizmet bu dünya da son düşünülen şey oldu artık. baksanıza insana hizmet eden çevresini kitletir mi? insana hizmet eden suç işler mi? insana hizmet eden kazanmanın önünde engel olmadığını her yolun mübah olduğunu söyler mi? diyeceksiniz ki ne alakası var bütün bu saydıklarının büyük şirketlerle. çok alakası var. bunlar değil mi Malezya, Endonezya gibi ülkelerde ucuz işçilerle üretim yapan. Bunlar değil Güney Amerika'nın ücra köşelerinde, kakao işletmelerinde çocuk işçileri kullanan. Ve yine bunlar değil mi Afrika'nın dört bir yanında ya petrol ya da bir başka değerli madde için iki karşıt grubu birbirine düşüren. peki nerde kaldı büyük misyonlar, vizyonlar, reklamlar, sosyal kampanyalar? nerde kaldı insana hizmet yapıyoruz diyen anlayışlar? Bunların insan dedikleri, Avrupa'da, ABD'de, ya da diğer ülkelerin zengin noktalarında yaşayanlar mı? Sözde sınırları kaldırdılar, insana hizmete, herkese hizmete başladılar. reklam çalışmaları herkesin elinde hatta dünyanın en dip bucak köşelerinde yaşayan kabilelerin bile elinde büyük şirketlerin ürünleri... ben somut örnekler vermiyorum detaylarını merak edenler Klaus Werner/ Hans Weiss'in markaların kara kitabı isimli kitaba göz gezdirebilirler. benim asıl dikkat çekmek istediğim nokta; sınırların kalkıp herkesin ortak yaşam alanı oluştuğu savıdır. sınırlar, yüzyıllardır vardır. var olmaya da devam edecektir. Bütün yukarıda da belirttiğimiz markaların genelinin doğum yeri olan ABD ile ilgili bugün basında çıkan çok ilginç bir habere rastladım. Sözde dünyanın süper gücü ABD, Absolut isimli İsveçli bir votka markasının yaptığı reklama çok kızmış. Reklam Meksika için yapılan bir çalışma ve içeriğinde de "Absolut bir dünya" sloganı var. diyeceksiniz ki ne var canım bunda. bence de bir şey yok ta ki reklamın görseli olan Meksika haritasının ABD içlerine uzanan ve özellikle 1848 yılında kaybedilen Kalifornia topraklarını da içine aldığının görüntüsü. ABD'yi de kızdıran tam olarak buymuş. şimdi ABD-Meksika savaşlarına değinmek istemiyorum. ancak kısaca şunu söyleyebilirim ki bölge vakti zamanında çok baş ağrıtmış ve Meksika'nın en çok hayalini kurduğu bölge. Meksika bu olayı bir propaganda malzemesine çevirmiş durumda. Hemen bir açıklama yaparak bu durumdan memnun olduğunu ve bununda onların bir "toprak talep etme yöntemi" olduğunu belirtti. Tabi ki bu bir anlamda Meksika’nın ekmeğine yağ süren bir olay. Baksanıza adamlar günümüzün reklam ya da onların tabiriyle “ toprak talep etme yönetimini” bulmuşlar. Ama asıl olayı çıkartan ABD. ABD’ye göre bu büyük bir ayıp ne demek koskoca bir süper gücün en önemli toprak parçasını( ki bu topraklar her ne kadar küçük gibi görünse de aslında çok önemli ve stratejik. Çünkü ABD topraklarının büyük çoğunluğunu oluşturmakta.) elinden alınmış göstermek... ha şimdi asıl sorun burada başlıyor. Acaba ABD'nin aklına yıllar önce ve aslında bugün bile, dünyanın dört bir köşesinin sınırlarını, elinde kalem önünde harita çizerken ve en önemlisi de özellikle Afrika ve Ortadoğu'da dümdüz hiçbir etnik köken, ırk, yaşam tarzı vs. sosyal konulara değinmeden cetvelle sınırlar belirlerken, kendisinin de gün gelip bunlara maruz kalabileceğini bu dünya da onun da yaşadığını nice böyle kendini dünyanın süper gücü sanan ülkelerin, milletlerin tarihte silinip gittiğini hiç düşündü mü acaba? Belki de düşündü ancak işine gelmedi tabi ki. O kadar kötü bir durumda kaldı ki şu anda ne yapacağını şaşırdı. Kendisi yıllarıdır global markalar üzerinden siyaset yaparken şimdi de yine kendisi maruz kaldı bu duruma. Asıl ben şimdi Meksika ya da ABD değil de Absolut’ün tepkisini merak ediyorum. Ne olacak acaba? ABD’de yasaklanacak mı? Yoksa komple dünyaya bu markayı değil bizim ürettiğimiz X markayı mı alın denilecek? Yok hiçbirisi değil. Gördüğüm şu ki o günden sonra ne reklamdan söz edildi ne de başka bir yerde olayın ilerleyen sürecine rastladım. Ve sanırım sadece arşivlerde ve benim bu yazımda değinilen bir nokta olarak kaldı. En çok da ben üzülmedim bu duruma sanırım baksanıza Meksikalıların da hevesleri kursaklarında kaldı. “toprak talep etme yöntemleri” elinden alındı. Ne diyelim bize de bu durumda sağlık olsun demek düşer. Belki birileri de bir gün bizim topraklarımızı Selanik’ten Musul’a, Erbil’e, Kerkük’e, Manastır’a kadar sınırlarımızı çizer reklam bile olsa…